Sorumlu Bankacılık Prensiplerini imzalayan Türk finans sektörünün önde gelen altı bankası, bu doğrultuda bankacılığın tüm iş süreçlerinde gerçekleştireceği dönüşümlerin, topluma ve sürdürülebilir bir geleceğe nasıl katkıda bulunacağını aktarmak üzere ortak bir basın toplantısı düzenleyerek konunun önemine dikkat çekti. Toplantı; Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, ING Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Öcal Ağar, Kalkınma Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Satı Balcı, Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Aybala Şimşek, TSKB Genel Müdür Yardımcısı Ece Börü ve Yapı Kredi Grup Direktörü Mehmet Erkan Akbulut’un ev sahipliğinde; Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat’ın katılımı ile gerçekleşti.
“Sorumlu Bankacılık Prensipleri, Türkiye’den Garanti BBVA’nın da aralarında yer aldığı bankaların ortak çalışması sonucunda belirlendi”
Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ni oluşturan 30 kurucu banka arasında yer alan Garanti BBVA’nın Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin konuyla ilgili ve sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaları hakkında bilgi verdi: “Bundan yaklaşık 2 yıl önce, Birleşmiş Milletler Çevre Programının Finans İnisiyatifi, bu konuda Bankalara ortak bir yol haritası oluşturmak için düğmeye bastı. Tüm dünyadan 30 tane Bankayı Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ni yazmaya davet etti. Sorumlu Bankacılık Prensipleri, Türkiye’den Garanti BBVA’nın da aralarında yer aldığı bu bankaların ortak çalışması sonucunda belirlendi. Yaklaşık 2 yıldır, 500’ün üzerinde paydaşa danışarak bu 6 prensibi nasıl hayata geçireceğimizi çalıştık. 22 Eylül’de de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bu prensipleri imzaya açtık. Daha ilk imzaya açtığımız tarihte, tam 130 Banka imza attı. Bu bankalar aktif büyüklük olarak küresel çapta tüm sektörün üçte birini temsil ediyor. Türkiye’den de bu masada oturan 6 Banka bu prensiplere uyacağını taahhüt etti.”
“BM Sorumlu Bankacılık Prensipleri’nin oluşturulmasına katkı sunmuş 30 kurucu bankadan birisi olmaktan gurur duyuyoruz”
Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ni uygulamayı taahhüt eden bankalar arasında yer alan ING adına konuşan Genel Müdürü Yardımcısı Öcal Ağar, “ING Grubu olarak, BM Sorumlu Bankacılık Prensipleri’nin oluşturulmasına katkı sunmuş 30 kurucu bankadan birisi olmaktan gurur duyuyoruz. 10 yılı aşkın süredir sürdürülebilirliği önceliklendirdiğimiz yolculuğumuzda, 2003 yılından bu yana 10 milyon ABD doları ve üzeri bütün projelerin finansmanında uygulanması öngörülen Ekvator Prensipleri’ni gönüllü olarak kabul ediyoruz. Ayrıca ING Grubu olarak yaptığımız çalışmaları geçen yıl açıkladığımız Terra yaklaşımı ile çerçevelendirdik. Her bir sektöre iklime uyum yolunda bir yol haritası çıkararak bu sektörlerin iklim karnesini oluşturduğumuz bu girişimin ilk raporunu geçtiğimiz günlerde açıkladık. ING Türkiye olarak da; bu çerçevede, proje finansmanında sosyal sorumluluk ve çevre risklerini gözetiyor ve ilgili prensipler paralelinde hareket ediyoruz. Finans sektörü, sürdürülebilirlik yolunda fark yaratabilecek hamlelerde bulunacak kaynaklara sahip. İklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olabilmek için diğer bankalarla birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu işbirliği sayesinde sürdürülebilir bir dünyaya geçişe destek vereceğiz” dedi.
“44 yıldır finanse ettiğimiz projelerle ülkemizin kalkınmasına destek oluyor ve bu misyonla çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Sorumlu Bankacılık Prensipleri’nin finans sektöründe sürdürülebilir bir gelecek için önemine değinen Kalkınma Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Satı Balcı “Kalkınma Yatırım Bankası olarak temel yaklaşımımız sürdürülebilir kalkınmadır ve bankamız bu anlayışa hizmet eden projelere finansman sağlamaktadır. Sorumlu Bankacılık Prensiplerine attığımız imzayla bugüne kadar sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir gelecek için yürüttüğümüz faaliyetlerimizi teyit ediyor; bu faaliyetlerimize ivme kazandırması adına önemli bir sorumluluk alıyoruz” dedi.
Sürdürülebilirlik yaklaşımının, içerdiği başlıklar ve bu bilincin şekillendireceği gelecek anlayışının derinliğine dikkat çeken Satı Balcı; iklim değişikliğinin etkileri hissedildikçe sürdürülebilir yaklaşımların önem kazandığını, hayatımıza yeni kavramlar girmeye başladığını ve ilerleyen yıllarda daha da yenilerinin gireceğini söyledi. Bugün atılan bu imzaların finans sektöründeki sürdürülebilirlik çalışmalarını derinleştireceğine ve yeni kavramlar oluşmasında önemli rol oynayacağına inandığını sözlerine ekledi.
Aybala Şimşek: “66 yıldır sürdürülebilir kalkınmanın finansmanında öncü rol üstleniyoruz”
Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ne dünyadan kurucu imzacı olarak katılan 130 bankadan biri olan Şekerbank’ın Genel Müdür Yardımcısı Aybala Şimşek ise küresel finans sektörünün üçte birinin imza attığı bu prensiplerin dünya ekonomisini dönüştürme gücüne sahip olduğunun altını çizdi. Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “UNEP FI Sorumlu Bankacılık Prensipleri, katılan tüm bankalara global bir çerçeve veriyor ancak her bankanın kendi stratejisi bağlamında bu prensipleri uygulaması bekleniyor. Kuruluşundan bu yana 66 yıldır sürdürülebilir kalkınmanın finansmanında sektöründe öncü role sahip olmuş, bu alanda birçok ilke imza atmış bir banka olarak, biz sorumlu bankacılığı, Bankamızın kurucuları olan Anadolu çiftçisinden aldığımız bir miras olarak görüyoruz. Kredilerimizin tabana yaygın yapısı ve kırsal bölgelerde yaygın şube ağımız sayesinde ulaştığımız yüzbinlerce hanenin refahını artırmak, kırsal kalkınmayı ve üretimi desteklemek için çalışıyoruz.” Türkiye’nin ilk enerji verimliliği finansmanı ürünü olan EKOkredi ile enerji verimliliği alanında bugüne dek 1 milyar TL’yi aşkın finansman desteği sağlayarak bu sayede toplamda 109 bine yakın kişiyi enerji tasarrufu ile tanıştırıp 6.4 milyon ton CO2 salımını engellediklerini, 30 milyar kw saat enerji tasarrufu sağladıklarını belirten Şimşek, sürdürülebilir kalkınmanın sektörün alternatif kaynak edinimi açısından önemli bir fırsat sunduğunu vurgulayarak "EKOkredi ile elde ettiğimiz başarı sayesinde bugün bilançomuzdaki yabancı kaynağın yüzde 45'ini enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarına finansman sağlamak üzere edinmiş bulunmaktayız” dedi. Aybala Şimşek, iklim değişikliği ile mücadele başlığı kadar önemli olan ekosistemin yok olmasının önlenmesi konusunda da küresel finans sektörünün üzerine önemli görevler düştüğünü söyleyerek bu kapsamda tarımsal üretimin artırılması ve tarımın özendirilmesi için önemli bir misyon üstlendiklerini belirtti. Şimşek konuyla ilgili “Artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak dünya genelinde sürdürülebilir kalkınma konusunda en öne çıkan başlıklardan biridir. Kuruluş amacı sürdürülebilir tarımın finansmanı olan bir banka olarak kırsal kalkınmanın desteklenmesi, tarımsal üretimin artırılması konusunda Türkiye’nin belirlediği hedeflere ulaşması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu bağlamda, Türkiye’de ve dünyada bir ilk olarak ve ana hedefi kırsaldan kente göçü önlemek olan “Aile Çiftçiliği Bankacılığı” ile dört yılı aşkın sürede 109 bin çiftçi ailesine 8 milyar TL finansman sağladık. Bugün toplam kredi portföyünün %58’ini KOBİ’lere ayıran ve Türkiye genelinde 350.000’i aşkın çiftçiye dokunan bir banka olarak finansmana erişimin ve refahın yaygınlaştırılması için Türkiye’de ilk ve tek olan kredilendirme süreçlerimizi geliştirmeye, daha çok insana, topluma ve çevreye değer katmaya devam edeceğiz” dedi.
“Kredi portföyümüzün yaklaşık dörtte üçü sürdürülebilirlik temalı yatırımlardan oluşuyor”
Sorumlu Bankacılık Prensipleri’nin kurucu imzacılarından TSKB’nin Genel Müdür Yardımcısı Ece Börü de “70 yıldır sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma misyonuyla çalışan bir banka olarak geleceği koruyarak üreten yatırımlara finansman sağlıyor, tutardan bağımsız olarak tüm projelerin çevresel ve sosyal riskini ölçümlüyoruz. Bugün geldiğimiz noktada toplam kredi portföyümüzün yaklaşık %73’ü yenilebilir enerji, enerji ve kaynak verimliliği, çevre yatırımları, kadın istihdamı, kalkınmada öncelikli bölgelerin desteklenmesi, iş sağlığı ve güvenliği gibi çevre ve sosyal temalı yatırımlardan oluşuyor. Global kalkınma finansmanı kurumlarından sağladığımız fonların yanı sıra Türkiye’de öncüsü olduğumuz sürdürülebilir tahvillerle de bu tür yatırımlara ilave kaynak yaratıyoruz. TSKB olarak tüm bu faaliyetlerimiz ile 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nden 14’üne doğrudan katkı sağladığımızı memnuniyetle belirtmek isterim. Finanse ettiğimiz yatırımlarla ülkemizin düşük karbonlu ekonomiye geçişini desteklerken kurum içindeki sürdürülebilirlik uygulamalarımızla da fark yaratıyor, karbon-nötr bankacılıkta 10. yılımızı geride bırakıyoruz. Diğer yandan, iklim değişikliğini önleyici ve doğal kaynakları koruyucu etkisi olan bir finansman anlayışının yerleşmesi için bankaların ortak hareket etmesini çok önemli buluyoruz. 2009 yılında üye olduğumuz UNEP FI tarafından hayata geçirilen Sorumlu Bankacılık Prensipleri bu anlamda çok doğru bir örnek oluşturuyor. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen bankalarıyla böylesi bir güç birliğine kurucu imzacı olarak katılım sağlamaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz” diyerek sürdürülebilirlik konusunda imza attıkları çalışmaları özetleyerek konunun önemini dile getirdi.
“Yapı Kredi olarak 75. yaşımızı kutladığımız bu yıl UNEP FI Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ne kurucu imzacı olmak bizler için özel bir anlam taşıyor”
İmzacı bankalar arasında yer alan Yapı Kredi’nin Grup Direktörü Mehmet Erkan Akbulut ise şu değerlendirmeyi yaptı: “75. yaşımızı kutladığımız bu yıl UNEP FI Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ni kurucu imzacı olarak taahhüt etmek bizler için özel bir anlam taşıyor. 2014 yılından itibaren Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’nin ve 2017 yılından itibaren Global Compact Türkiye Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi’nin imzacıları arasındayız. Diğer yandan çevresel ve sosyal performansımızı 2011 yılından beri sürdürülebilirlik raporlarımızda şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşıyoruz. Dolayısıyla Sorumlu Bankacılık Prensipleri, Yapı Kredi olarak sürdürülebilirlik yolculuğumuzda bir başlangıcı değil tamamlayıcı bir çerçeveyi oluşturuyor. Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ni imzalayan kurucu bankalar olarak bizler toplumun, paydaşlarımızın, yatırımcılarımızın, müşterilerimizin ve özellikle de gelecek kuşakların ihtiyaçlarına yanıt vermek istiyoruz. Bu bağlamda, prensiplerin tüm paydaşlarımıza ve gelecek kuşaklara sürdürülebilir değer yaratma anlamında bankamıza, sektörümüze rehberlik edeceğine inanıyorum.”
Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık İlkeleri Hakkında
Sürdürülebilir kalkınma ve daha iyi bir gelecek için tüm dünyada küresel finansın üçte ikisini oluşturan bankacılık için yol haritası belirleyen prensipler, aynı zamanda geleceğin sürdürülebilir bankacılık sisteminin temel çerçevesini oluşturuyor. Bir anlamda bankacılık sektörünün 21’inci yüzyıl toplumu ve ekonomisindeki yerini tanımlayan ve şekillendiren Sorumlu Bankacılık Prensipleri, toplumların sürdürülebilir, eşit ve refah dolu bir gelecek hedefine ulaşmasında bankacılık sektörünün etkisini en üst seviyeye taşımayı hedefliyor.
15 Kasım 2019